Faiz oranları ekonomide tasarruf ve tasarrufları nasıl koordine eder?

Hayek VS. Keynes Türkçe Altyazılı Rap (Eylül 2024)

Hayek VS. Keynes Türkçe Altyazılı Rap (Eylül 2024)
Faiz oranları ekonomide tasarruf ve tasarrufları nasıl koordine eder?

İçindekiler:

Anonim
a:

Modern ekonomilerde bazı kimseler mevcut mallar üzerinde harcamak zorunda kaldıklarından daha fazla para kazanıyorlar. Halihazırda erişebileceklerinden daha çok para arzulayan diğer kişiler var. Mevcut fon fazlasına sahip olanlar (tasarruf sahipleri) ile mevcut fon açığına sahip olanlar (borç alanlar) arasında doğal bir pazar ortaya çıkmaktadır. Tasarrufcular, yatırımcılar ve borç verenler para talebinde bulunmak istiyorlar çünkü gelecekte daha fazla para vaat ediliyor; ne kadarını belirleyen faiz oranıdır.

Kredilendirilebilir Fon Arz ve Talebi

Faiz oranı, borçluların krediler için ne kadar ödemek zorunda olduklarını ve borç verenlerin tasarruflarıyla kazandıkları ödülleri tanımlamaktadır. Diğer pazarlarda olduğu gibi, para arzı arz ve talep olsa da koordine edilir. Borçlu fonlara olan nispi talebin artmasıyla faiz oranı yükselir. Borçlu fonların nispi arzı arttıkça, faiz oranı düşer.

Borçlu fonlara olan talebin eğimi aşağıya doğru eğilimi gösteriyor ve arzı yukarı eğimlidir. Bir ekonomideki doğal faiz oranı bu arz ve talebi dengeler. Bu mekanizma tasarruf sahiplerine paralarının ne kadar değerli olabileceği konusunda bir sinyal gönderiyor. Benzer şekilde, muhtemel borçluları, masrafları haklı kılmak için borç para birimi kullanımının ne kadar değerli olduğu konusunda bilgilendirir.

Doğal faiz oranı, çağdaş ekonomilerde çoğunlukla teorik bir yapıdır. Federal Rezerv gibi merkez bankaları, para politikasını etkilemek için faiz oranlarını değiştirir. Örneğin, bir merkez bankası ekonomideki faiz oranlarını düşürerek borçlanma maliyetini düşürüp tasarruf etmeyi daha ucuza getirebilir. Bu eylemler, ekonomik aktörlerin karşılaştığı zamanlararası teşvikleri değiştirir.

Faiz Oranları, Sermaye Yapısı ve Ekonomi

Bir girişimci yeni bir imalat şirketi kurmak istediğini varsayalım. Girişimci, fabrika ve makineler gibi üretim faktörleri yürürlüğe girene kadar satış geliri elde etmeye başlayamaz. Bu üretim çerçevesine bazen işletme sermayesi yapısı denir.

Çoğu girişimci, fabrika ve makine satın almak ya da inşa etmek için yeterli paraya sahip değildir. Genellikle başlangıç ​​parasını ödünç alırlar. Kredi faizinin düşük olması durumunda ödünç almak çok daha kolaydır, çünkü geri ödeme maliyeti daha düşük olacaktır. Faiz oranı o kadar yüksek olursa girişimci geri ödeyecek kadar para kazanabileceğine ikna olmaz, iş yerinden asla kurtulamaz.

Faiz oranı, ekonominin genel sermaye yapısını belirlemeye yardımcı olur. Evlerin, fabrikaların, makinelerin ve diğer sermaye ekipmanlarının tamamı için yeterli tasarruf sağlanmalıdır.Buna ek olarak, sonraki sermaye yapısı, borç verenlere geri ödeme yapmak için yeterince karlı olmalıdır. Bu koordinasyon süreci arızalandığında, varlık balonları oluşabilir ve bütün sektörler tehlikeye atılabilir.

Likidite Tercihi Vs. Zaman Tercihi

Ekonomistler, faiz oranlarının kesin doğasından feragat eder. Faiz oranları, geçmişteki ve gelecekteki tüketimleri koordine etmek zorundadır ve risk ve likiditenin güvenliği konusunda prim koyarlar. Bu aslında likidite tercihi ile zaman tercihi arasındaki farktır.