Neoklasik büyüme teorisi reel GSYİH'yi nasıl tahmin eder?

Reel Getiriyi Hesaplama (Makroekonomi) (Finans ve Sermaye Piyasaları) (Eylül 2024)

Reel Getiriyi Hesaplama (Makroekonomi) (Finans ve Sermaye Piyasaları) (Eylül 2024)
Neoklasik büyüme teorisi reel GSYİH'yi nasıl tahmin eder?

İçindekiler:

Anonim
a:

Neoklasik büyüme teorisi, toplam faktör verimliliği, sermaye, emek ve toplam üretim yüzdesi ile hem sermayeye hem de emeğe atfedilen reel gayri safi milli hasıla (GSYİH) öngörür.

Neoklasik Büyüme Teorisi

Neoklasik büyüme teorisi 1950'lerin sonlarında ve 1960'lı yıllarda ön plana çıkan, en önemlisi Amerikan ekonomist Robert Solow ve İngiliz ekonomist J. E. Meade'in öncülüğünde öncü bir okuldu. Neoklasik büyüme teorisi, sermaye birikiminin ve tasarruf kararlarının ekonomik büyümenin önemli belirteçleri olduğunu vurguluyor.

Neoklasik büyüme modeli hem sermayeyi hem de emeğin belirleyicileri olarak dikkate alır ve üretim işlevinde teknolojik ilerlemeleri de içerir.

Neoklasik büyüme teorisini yönlendiren temel ideoloji, ekonominin bir bütün olarak, sermayenin marjinal ürününün sermayenin marjinal maliyetine eşit olduğu yerde faaliyet göstererek net çıktıyı en üst düzeye çıkarmasıdır. Neoklasik ekonomistler, sermayenin marjinal ürünü ile sermayenin marjinal maliyeti birbirine eşit olduğunda, ekonominin dengeli bir denge durumunda olduğunu söyleyebiliriz.

Teknoloji geliştikçe, ekonomi üretim işlevinde yukarı veya aşağı doğru hareket etmek yerine, ekonominin genel üretim eğrisi artar ve hem emek üretkenliği hem de işçi başına sermaye artar.

Neoklasik Büyüme Teorisi Reel GSYİH'yi Nasıl Öngörür?

Neoklasik büyüme teorisi GSYİH'yi, toplam üretimin sermayeye ve işçiye atfedilebilir pay için ayarlanan teknoloji, emek ve sermaye ürününden oluşan çıktı olarak görüyor. Reel GSYİH için denklem aşağıdaki gibidir:

X (işgücü verimliliği) ^ (1 - sermayeye atfedilen çıktı payı)

Bu üretim miktarını belirtir. Yukarıda belirtilen Cobb-Douglass üretim fonksiyonu olarak bilinir.