Sermaye bütçelemesinde takas modeli veya bordür düzeninin daha büyük bir rolü var mı?

Suspense: Summer Night / Deep Into Darkness / Yellow Wallpaper (Kasım 2024)

Suspense: Summer Night / Deep Into Darkness / Yellow Wallpaper (Kasım 2024)
Sermaye bütçelemesinde takas modeli veya bordür düzeninin daha büyük bir rolü var mı?
Anonim
a:

Statik trade-off teorisi ve germe düzen teorisi, bir şirketin sermaye yapısını seçmesine yardımcı olan iki finansal ilkedir. Her ikisi de şirketin elde etmek istediği sermaye yapısına bağlı olarak karar verme sürecinde eşit bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, gagalama düzen teorisi, bir şirketin sermaye yapısının belirlenmesinde en çok kullanıldığı ampirik olarak gözlemlenmiştir.

Statik trade-off teorisi ekonomist Modigliani ve Miller'ın çalışmalarına dayanan finansal bir teori. Statik trade-off teorisi ile ve bir şirketin borç ödemeleri vergiden düşülebilir olduğundan ve özkaynaklar üzerinde borç alarak daha az risk içerdiği için, borç finansmanı başlangıçta öz sermaye finansmanından daha ucuzdur. Bu bir şirketin, ağırlıklı ortalama sermaye maliyetini (WACC) özkaynak üzerindeki borcu olan bir sermaye yapısı ile azaltabileceği anlamına gelir. Bununla birlikte, borç miktarının artırılması, bir şirkete olan riski biraz arttırarak WACC'deki düşüşü telafi etmektedir. Bu nedenle, statik trade-off teorisi azalan WACC'nin artan finansal riski bir şirkete bıraktığı bir borç ve öz sermaye karışımını tanımlar.

Büzülme düzeni teorisi, bir şirketin kendini birikmiş kazançlar yoluyla dahili olarak önce finanse etmeyi tercih etmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu finansman kaynağı kullanılamıyorsa, bir şirket daha sonra borcuyla finanse etmelidir. Son olarak, ve son çare olarak, bir şirket, yeni sermaye ihracı yoluyla kendini finanse etmelidir. Bu toplama sırası önemlidir çünkü şirketin performansını halka seslendirir. Eğer bir şirket dahili olarak kendisi finanse ediyorsa, bunun güçlü olduğu anlamına gelir. Bir şirket kendisini borcuyla finanse ederse, yönetimin şirketin aylık yükümlülüklerini yerine getirebileceğinden emin olduğu yönünde bir işarettir. Bir şirket yeni hisse senedi ihraç ederek kendini finanse ederse, şirketin hisse senetinin aşırı değerlendiğini düşündüğü ve hisse fiyatının düşmesinden önce para kazanmaya çalıştığı için, bu genellikle olumsuz bir sinyaldir.